Paşa gizli rakı yerine su içince…

Paşadan gizli rakı yerine su içince…

Çankaya Köşkü’nde hemen herakşam kurulan sofra devletin idare salonu gibiydi. Şükrü Saraçoğlu ileGazi’nin arasında epey mesafe vardı. Bu mesafe ilginç bir durumu dagizliyordu. Şükrü’nün gençliğinden beri içkiyle arası yoktu. AmaGazi’nin sofrasında itiraz etmenin imkânı yoktu. Mustafa Kemal,muhakkak içki teklif ediyordu. Şükrü bu duruma pratik bir çözümbulmuştu. Garsonlara rakı yerine her iki bardağına da su koymasınıistemişti. Böylece sek rakı niyetine suyu yudumluyordu. Gazi durumunfarkında değildi. Şükrü de bu durumdan rahatlayarak, suyu rakı niyetinebardak bardak devirmeye başladı. Ne zaman sonra Gazi’nin seslenmesiylesofradaki herkes başını Şükrü’ye çevirdi.

– Saraç saat kaça geldi? Şükrü bu soruya şaşırmıştı. Saatine bakıp cevap verdi.
– On biri çeyrek geçiyor paşam.
– Peki beni atlatma saati geldi mi dersin?

Şükrü başına geleni anlamıştı. Gazi bu küçük hilenin farkına varmışkendine özgü üslubuyla Şükrü’ye laf atıyordu. Şükrü hemen bulunduğuyerden kalkarak Gazi’nin yanına geldi. Garsonların getirdiği birsandalyeyle yanına oturdu. Muzip bir çocuk gibi yüzünde hafif birgülümsemeyle;

– Afederseniz paşam, dedi.

Gazi kolundaki saati çıkarmaya başladı. Oldukça pahalı olan VaşaraKonstantin marka saatini kolundan çıkarıp Şükrü’ye doğru uzattı.

– Al tak bakalım. Bundan böyle beni atlatma saatini kaçırmazsın!…

Şükrü iyice şaşkındı. Saati heyecanla koluna taktı. Mustafa KemalPaşa bir yandan gözünün ucuyla ona bakarken bir yandan da kahkahalarlagülmemek için kendini zor tutuyordu.

– Evet şimdi sen de vaziyeti telafi et bakalım. Garsona işaret etti.
– Saraç’a bir rakı doldur çocuk.

Gürkan Hacir, “Efe Başvekil, Şükrü Saraçoğlu’nun Romanı”